ICSAS 4. ULUSLARARASI FEN VE UYGULAMALI BİLİMLER KONGRESİ, İzmir, Türkiye, 10 - 12 Ocak 2025, cilt.1, ss.276-287, (Tam Metin Bildiri)
Pestisitler, önemli bir kirletici sınıfı olarak ekosistemlerin ve canlıların sağlığını tehdit eden kimyasallardır. Bu çalışmada kullanılan asetamiprid, tarım alanlarında böcek zararlılarını kontrol altına alabilmek için kullanılan bir pestisittir. Asetamipridin gıdalarda, toprakta ve sudaki kalıntıları memeliler gibi hedef olmayan organizmalarda çeşitli olumsuz etkiye neden olduğu çalışmalar tarafından tespit edilmiştir. Memelilerde asetamipride karşı uzun süreli maruz kalma durumlarında; immünolojik, nörolojik, hematolojik, genotoksik ve sitotoksik etkilere neden olduğu bilinmektedir. Selenyum, kanserin önlenmesi ve tedavisinde umut vadeden bir ajan olarak dikkat çekmektedir. Selenyum, antikanserojenik özelliği sayesinde tümör hücrelerinde güçlü sitotoksisiteye neden olarak hücre çoğalmasını engellemektedir. Çalışmada memeliler için temel bir mikro besin olan selenyumun bir türevi olarak kullanılan sodyum selenit (SS), tümör hücrelerini hedef alan sitotoksik mekanizmalar oluşturan redoks aktif hidrojen selenit üretmek için hücre dışı tiyollerle reaksiyona girer. Özellikle dirençli kanser hücrelerinin selenyuma normal hücrelerden daha duyarlı olması, SS'yi etkili bir terapötik antikanser ajan haline getirmektedir. İnsanlarda neonikotinoid sınıfı pestisitlere maruz kalma yolları oral, inhalasyon ve dermal yollardır. En yaygın maruziyet yollarından biri oral yol olduğundan, gastrointestinal sistemde toksisite kaçınılmazdır. Bu çalışmada insan kolorektal adenokarsinom hücre hattı HT-29 kullanılmıştır. Bu çalışmada, yaygın olarak kullanılan bir neonikotinoid pestisit olan asetamipridin ticari formülasyonunun insan kolorektal adenokarsinom hücre hattı HT-29 hücre hattı üzerindeki maruziyetine ve sitotoksik etkilerine karşı SS'nin koruyucu etkisi apoptoz-nekroz testi ile araştırılmıştır. Apoptoz-nekroz testinde, uygulama grupları ve kontrol grupları oluşturulmuş, bu gruplara artan konsantrasyonlarda asetamiprid ve 0,1 nM SS uygulanmıştır. Apoptoz-nekroz deneyinden elde edilen bulgular, asetamipridin kontrol grubuna kıyasla kanser hücrelerinde sitotoksik etki göstererek hücre ölümünü artırdığını ortaya koymuştur. Bununla birlikte, SS ve asetamiprid kombinasyonunun acetamiprid tarafından indüklenen hücre ölüm oranını azalttığı ve apoptotik hücre sayısında azalmaya neden olduğu gözlenmiştir. Bu durum, SS’in asetamipridin sitotoksik etkisini azalttığını göstermektedir. Bu çalışma, literatüre bilimsel bir katkı sağlamanın yanı sıra, gelecekteki araştırmalar için de önemli bir temel oluşturacaktır.