ULUSLARARASI TOPLUMSAL ARAŞTIRMALAR KONGRESİ, İzmir, Turkey, 15 - 18 May 2025, pp.17, (Summary Text)
Aleksandr Nikolayeviç Ostrovski’nin “Fırtına” dramı, mekânın yalnızca fiziksel arka plan olarak değil, toplumsal çatışmaların, karakterlerin psikolojik derinliğinin ve tematik mesajların aktarımında kritik araç olarak kullanılması açısından edebiyat incelemeleri için önemli örneklerden biridir. Yazar, yarattığı hayali şehir Kalinov’u, feodal düzenin çöküşünü ve insan ilişkilerindeki ikiyüzlülüğü somutlaştıran kapalı toplumu simgeleştirmek için kullanır. Mekânın sınırlayıcılığı, başkahraman Katerina’nın özgürlük arayışı ile toplumsal baskı arasındaki trajik çatışmayı derinleştirir. Fırtına imgesi ise hem doğal bir felaketi hem de toplumsal değişim ve bireysel isyanın metaforunu temsil eden çok katmanlı işleve sahiptir. Katerina’nın ruhsal çözülüşü, Volga Nehri’nin dinginliği ile fırtınanın kaotik atmosferi arasında kontrast oluşturularak aktarılır. Ayrıca kilise ve ev gibi kapalı mekânlar, geleneksel baskıyı fizikselleştirirken, şehrin durağan yapısı Rusya’nın ekonomik ve kültürel geri kalmışlığına ayna tutar. “Fırtına” dramı, 19. yüzyıl Rusya’sının sosyokültürel dinamiklerini yansıtan mekân kurgusu, metin içi analiz, tarihsel bağlam ve sembolizm üzerinden irdelenmektedir. Nitel bir yaklaşımla ele alınan araştırmada, diyaloglar, sahne betimlemeleri ve doğa imgeleri, karakterlerin iç dünyası ile toplumsal gerçeklik arasındaki gerilimi ortaya koymak amacıyla incelenmiştir. Bu inceleme, Ostrovski’nin mekânı hem gerçekçi sahneyi yansıtan unsur hem de ideolojik bir araç olarak ustalıkla kullandığını ortaya koyar. Fırtınanın, toplumsal eleştiriyi doğa ve mekân imgeleriyle harmanlayarak evrensel bir trajediye dönüştürmesi, eserin edebi değerini pekiştirir. Çalışma, edebiyatta mekânın yalnızca dekoratif unsur değil, metnin anlam katmanlarını derinleştiren dinamik ögesi olduğunu vurgulayarak benzer metinlerin çözümlenmesinde yöntemsel bir model sunar. Anahtar Kelimeler: Dram, Rus Tiyatrosu, Mekân, S