Akademik Hassasiyetler, vol.12, no.28, pp.649-681, 2025 (TRDizin)
Sanayi devriminin başlamasıyla birlikte önemi artan enerji, büyük savaşların hem aracı hem de amacı olmuştur. Bununla birlikte çeşitli bölgeler enerji uğruna istikrarsızlaştırılarak, modern dünyanın dışına itilip, zulme uğramıştır. Devletler için sürdürülebilir ekonomik büyüme ve kalkınmanın temeli, enerji güvenliğinden geçmektedir. Günümüzde enerji güvenliği, devletlerin ulusal ve uluslararası güvenliklerinin sağlanmasında, baş aktör konumundadır. Enerji bağımsızlığını gerçekleştirememiş bir devletin, bölgesel ve küresel güç olması mümkün değildir. Geçmişi fosil yakıtlar gibi yüzyıllar öncesine dayanan fakat 2000’li yılların başından itibaren yaygınlaşmaya başlayan yenilenebilir enerji kaynakları, temiz, çevre ve insan dostu olması yönüyle bilinmektedir. Fosil yakıtlar, ortaya çıkardıkları karbon emisyonlarından dolayı, küresel ısınmaya bağlı iklim değişikliğine sebebiyet vermektedir. İklim değişikliği ise sayıları her geçen gün artan çevresel tahribatlar ve göçe sebebiyet vererek 21. yüzyılın en büyük tehdidini oluşturmaktadır. Bu tehdit karşısında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmada, günümüzde yenilenebilir enerji kaynaklarından dünya genelinde yaklaşık hangi oranlarda yararlanıldığı ve bu kaynakların gelecekteki artış oranlarının ne olacağı sorularına yanıt aranmıştır. Ayrıca, fosil yakıtların oluşturduğu tehdit karşısında yenilenebilir enerji teknolojilerinin önemi ortaya konmuş ve 2050’li yıllara doğru yenilenebilir enerji kaynaklarının geleceğine ilişkin bilimsel literatüre katkı sağlayabilecek analizler yapılmıştır