Leges Hukuk Dergisi, vol.1, no.1, pp.176-206, 2023 (Peer-Reviewed Journal)
Kâr ve kazanç payları terimi hususunda; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu
sistematiği incelendiğinde, anılan kavramların anonim şirketlerle ilgili olarak
aşağıda gösterilen hükümlerde yer aldığı görülmektedir: TTK md. 408 / (1) –d
hükmünde genel kurulun devredilmez yetkileri kapsamında finansal tablolara,
yönetim kurulunun yıllık raporuna, yıllık kâr üzerinde tasarrufa, kâr payları ile
kazanç paylarının belirlenmesine, yedek akçenin sermayeye veya dağıtılacak
kâra katılması dâhil, kullanılmasına dair kararların alınmasına dair hususlar yer
almaktadır. TTK md. 409 / (1) hükmünde; genel kurul toplantıları kapsamında,
genel kurulların olağan ve olağanüstü toplanacağı düzenlenmektedir. Olağan
toplantı, her faaliyet dönemi sonundan itibaren üç ay içinde yapılır. Bu genel
kurul toplantılarında; organların seçimine, finansal tablolara, yönetim kurulunun yıllık raporuna, kârın kullanım şekline, dağıtılacak kâr ve kazanç paylarının
oranlarının belirlenmesine, yönetim kurulu üyelerinin ibraları ile faaliyet dönemini ilgilendiren ve gerekli görülen diğer konulara ilişkin müzakere yapılır
ve kararlar alınır. TTK md. 507 / (1) hükmünde; kâr payı kapsamında her pay
sahibinin, kanun ve esas sözleşme hükümlerine göre pay sahiplerine dağıtılması
kararlaştırılmış net dönem kârına, payı oranında katılma hakkını hâiz olduğunu
görmekteyiz. Kâr payının dağıtılmasında uyulması gereken usuller anlamında
TTK md. 509 hükmünde “kâr payı ancak net dönem kârından ve serbest yedek akçelerden dağıtılabilir hükmü yer almaktadır”. Bu hüküm, emredici bir
düzenleme olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu açıklamalardan sonra, çalışmada,
anonim şirketler hukukunda kâr ve kazanç payının belirlenmesinde uyulması
gereken esas ve usuller ile bu hususta ulaşılabilen Yüksek Mahkeme kararlarına
ve doktrinde yer alan görüşlere yer verileceğini belirtmemiz gerekmektedir