Ön-Raffaellocu akım sadece kraliyet akademisinin ilkelerine isyan olarak değil aynı zamanda Viktorya dönemi değerlerine karşı çıkan bir akım olarak 1848'de kurulmuştur. Dante Gabriel Rossetti'nin yoldan çıkmış kadın gibi cinsel açıdan çekici ve baştan çıkarıcı kadın karakterinin tasvirinden büyük ölçüde etkilenen- Viktorya dönemi şairleri, ressamları, tasarımcıları ve çizimcileri gibi - Ön-Raffaellocular adlı topluluğun tüm diğer üyeleri, baştan çıkarıcı kadınları eserlerinde ortaya koymaya başlamışlardır ki bu gürler Viktorya döneminin kadının “evdeki melek” olduğu krine tamamen ters düşmüştür. Bu yüzden, özellikle şiir ve resimde kadın güzelliği ve cinsel istek önemli yer tutar. Ön- Raffaellocular adlı topluluğun başlıca kurucusu ve Viktorya dönemine damgasını vuran İngiliz şair ve ressam Dante Gabriel Rossetti (1828- 1882) eserlerinde kadın gürlerini yoğun bir şekilde kullanmıştır ve bu yüzden kadın güzelliği kavramı şiirlerine ve resimlerine hâkim olmuştur. Özellikle, geleneklere uymayan yoldan çıkmış kadınları ve fahişe gürlerini yaygın bir şekilde kullanarak, Rossetti Viktorya dönemi ideallerine açık bir şekilde karşı çıktığını göstermiştir. Dahası, Rossetti eserlerinde baştan çıkarıcı kadın güzelliğine vurgu yaparak, Viktorya dönemi şiirindeki ve sanatındaki cinsel tabuyu yıkmaya çalışmıştır. Bundan dolayı, Rossetti Viktorya döneminde dışlanmıştır; ama yine de sanat sanat içindir akımının en iyi temsilcisi olmayı başarmıştır. Bu bağlamda, bu makalenin temel amacı Rossetti'nin “Lilith” adlı Sonesi ve Lady Lilith adlı tablosunda kadın tasvirini Rossetti'nin baladı “Eden Bower”a referanslar vererek incelemektir. Ayrıca, bu makalede Rossetti'nin baştan çıkarıcı kadın gürünü nasıl ortaya çıkardığı analiz edilecektir ve böylelikle, Rossetti'nin kadın ve kadın güzelliğine ilişkin alışılmadık tasviri sayesinde, kendisinin yalnızca Viktorya Dönemi şiiri ve sanatındaki kadın betimlemesine değil, aynı zamanda Viktorya Dönemi'ndeki kadınların genel durumuna da yeni bir bakış açısı getirdiği sonucuna varılacaktır.
The Pre-Raphaelite movement was established in 1848 not only as a rebellion against the principles in art of the Royal Academy but also as a reaction to the values of the Victorian Age. Drawing heavily from Dante Gabriel Rosetti's depiction of the sexually attractive and seductive female character as a femme fatale, all other members of the Pre-Raphaelite Brotherhood – such as Victorian poets, painters, designers and illustrators – began portraying female gures in their works as seductive femme fatales, which was indeed in total contrast with the Victorian idea of woman as “the angel in the house.” Hence, especially, in poetry and painting, female beauty and sexual yearning had a signicant place. Given that, the leading Victorian poet-painter Dante Gabriel Rossetti (1828-1882), a vehement founding member of the Brotherhood, used female gures extensively, and thereby the concept of feminine beauty dominated his poems and paintings. Especially, through his widespread use of unconventional female gures like fallen women and prostitutes, Rossetti manifested his explicit opposition to the Victorian ideals. Furthermore, by emphasising seductive feminine beauty in his works, he tried to break the sexual taboos in Victorian poetry and art. Therefore, he was marginalised in the Victorian Age; yet still, he became the best representative of art for art's sake movement. Accordingly, the aim of this paper is to examine the depiction of women both in Rossetti's sonnet “Lilith” and painting Lady Lilith with reference to his ballad “Eden Bower.” Moreover, this paper analyses how Rossetti introduces his femme fatale gure, and hence, concludes that through his unconventional portrayal of woman and her beauty, Rossetti brings a new insight not only to the depiction of women in Victorian poetry and art but also to the condition of women in the Victorian Period in general.