in: ACİL DURUM VE AFET YÖNETİMİNDE MULTİDİSİPLİNER YAKLAŞIMLAR II, Cengiz Sevil, Editor, Gazi Kitabevi, Ankara, pp.159-178, 2022
İnsanlığın var oluşundan bu yana bireyler
yaşamlarını devam ettirme, kendilerine geliştirme, çeşitli toplumsal ve sosyal
olaylarda bulunma gibi unsurlara ihtiyaç duymuşlardır. Bireyler diğer bireyler
ile bir araya gelme, işbirliği yapma kendi aralarında iş bölümü kurma gibi
çeşitli yöntemler deneyerek bir düzen oluşturma çabası içerisinde olmuştur. Ortak
amaçlara ulaşmak isteyen bireyler kendilerine liderler veya yöneticiler seçerek
hedeflerini somutlaştırmak, bir yöneten-yönetilen ilişkisi kurmak
istemişlerdir. Dolayısıyla yönetim kavramı bu şekilde ortaya çıkmıştır.
İnsanlığın bireysel olarak kendisinden başlayan bu yönetim düşüncesi yolculuğu
birden fazla kişi, grup, takım, fabrika, yerel bölge, ülke, dünya şeklinde
giden bir süreç halini almıştır.
Yönetim kavramı sürecin ötesinde bir düşünceyi,
sanatı ve bilimi ifade eden bir kavramdır. Sanatların en eskisi bilimlerin en
yenisi olarak ifade edilen yönetim kavramı, bireysel ve toplumsal yaşamın
organize edilmesi şeklinde ifade edilirken içerisinde birçok fonksiyonu
barındıran çok yönlü bir olgudur (Şimşek ve Çelik, 2012). Yönetim kavramına
ilişkin bulunabilen en eski belgelerin dört bin yıl öncesinde dayandığı
belirtilmektedir. Dört bin yıl öncesine gidildiğinde ise en eski bürokrasi olan
Mısır’da Nil nehrinin suyolunun yönetimi olduğu görülmektedir (Güney, 2020).
Yönetim, başkaları vasıtası ile amaçlara ulaşma
sanatı olarak ifade edilirken (Şimşek, 2000), bilimsel anlamda belirli bir
zaman sürecinde ve çevre koşullarının etkisi altında birden fazla kişinin
beşeri ve maddi kaynakların etkinlik ve verimlilik esasına dayalı olarak
kullanıldığı planlama, örgütleme, yöneltme, koordinasyon ve kontrol
fonksiyonlarından oluşan teknik bir süreçtir (Daft, 2000). Yönetim kavramının
ortaya çıkışı, organizasyonlarda kullanılışına baktığımızda Taylor, Fayol ve
Weber gibi araştırmacıların öncesinde bir arka planının olduğunu görmekteyiz. Sanayi
devrimleri ile birlikte fabrikaların, işletmelerin artması, teknolojilerin
gelişmesi, insanların çoğalması ve bu faktörlerin idare edilmeye ihtiyaç
duyulması gibi sebeplerden dolayı yönetim kavramı önem kazanmaya başlamıştır
(Wren ve Bedeian, 2021).
Elbette ki yönetim kavramının tarihsel süreçlerde
gelişiminden etkilenen organizasyonlar işletmeler olmuştur. İşletmeler, yönetim
kavramını belki de yaygınlaşmasını sağlayan en etkili eleman sıfatını
taşımaktadır. İşletmeler insan ihtiyaçlarını doğrudan veya dolaylı olarak
karşılamak amacıyla kurulan iktisadi birimler olarak tanımlanmaktadır. Amaçları
arasında sürekli kâr elde etmek, verimlilik ve etkinlik sağlamak, uzun dönemde
varlığını sürdürmek olan işletmeler; birimleri ve fonksiyonları ile yönetim
kavramını uygulayan kuruluşlardır.
Bilindiği üzere sosyal hayatta bireyler tek
başlarına hayata geçiremeyecekleri faaliyetleri bir araya gelerek yapma
eğilimindedirler. Bu amaçla kurulan işletmelerde amaçların gerçekleştirilmesi
ve işlerin istenilen nitelikte ve düzeyde yapılabilmesi için bir yönetim
sisteminin oluşturulması gerekmektedir. Kurulan bu sisteme ise işletme yönetimi
denilmektedir (Güney, 2020).
Yönetim kavramının süreç içerisinde gelişiminin
işletmeler tarafından yaygınlaştırıldığını belirtmiştik. Peki, yönetim kavramı
sadece işletmelerde kullanılan bir kavram mıdır? Tarihsel süreç boyunca
neredeyse dört bin yıl ötesinde bile var olan bir kavramın sadece işletmelerde
değil toplumun bütün kesimlerinde kullanılan bir kavram olduğunu görmekteyiz.
İnsanların kendi bireysel yaşamından ülke yönetimlerine kadar kullanılan
yönetim kavramı, kullanıldığı alana göre sanat, bilim, düşünce ve süreç
olgularıyla birlikte karşımıza çıkmaktadır. Örneğin liderlerin yönetim
uygulamalarına bakıldığında liderleri sanatçı yönetimi de bir sanat olarak nitelendirmek
mümkündür.
Yönetim kavramına bakıldığında; süreç yönetimi,
zaman yönetimi, kriz yönetimi, toplam kalite yönetimi, bilgi yönetimi ve birçok
sayamadığımız kavramın yönetim kavramı etrafında şekillendiği görülmektedir. Bu
çalışmanın temasını oluşturan acil durum ve afet yönetimi kavramları, yönetim
olgusunun bir alt boyutu niteliğinde karşımıza çıkmaktadır. Acil, acil durum,
acil durum yönetimi, afet ve afet yönetimi kavramları; yönetim kavramının
fonksiyonlarını kendi bünyesinde kullanan alanlardır. Örneğin Türkiye açısından
bakıldığında afet yönetimi lisansüstü programlarının İşletme Anabilim Dalı
altında açıldığı ve elemanlarının yönetim uzmanları olduğu görülmüştür.
Türk Dil Kurumu Sözlüğüne (2021) göre acil kavramı
“hiç vakit kaybetmeksizin yapılması, yerine getirilmesi gereken” olarak
tanımlanmaktadır. Acil durum ise acil eylem gerektiren, beklenmedik, ciddi ve
tehlikeli bir durumu ifade etmektedir (Oxford University Press, 2021). Açıklamalı
Afet Yönetimi Terimleri Sözlüğünün (2014) acil durum açıklaması ise toplumun
belli bir kesimi veya tamamının normal hayatlarına devam ederken bu
faaliyetlerin kesintiye uğraması ve acil müdahale gerektiren olayların
oluşturduğu kriz halini, ivedilik gerektiren tüm durumları ifade etmektedir.
Acil durum yönetimi ise acil durumun meydana geldiği andan itibaren etkilenen
kişi veya toplulukların tüm ihtiyaçlarının zamanında, hızlı ve eksiksiz
karşılanmasıdır. Acil durum yönetimi, ivedilik gerektiren nedenler ortadan
kaktığında sonra eren bir yönetim olmakla birlikte, etkin bir acil durum
yönetimi, planlı ve hazırlıklı olma, koordinenin sağlanması, olağan dışı
kaynakların ve imkânların gerekliliğini ifade etmektedir (Açıklamalı Afet
Yönetimi Terimleri Sözlüğü, 2014).
Görüldüğü üzere beklenmedik zamanlarda ortaya çıkan
ve hızlılık gerektiren acil durum yönetimi, kriz yönetimi, zaman yönetimi gibi
konularla ilişkili olup, yönetim kavramının her alanda olduğunu göstermektedir.
Öte yandan afet ise yine Türk Dil Kurumu Sözlüğüne (2021) göre çeşitli doğa
olaylarının neden olduğu bir yıkım olarak tanımlanmaktadır. Ayrıca afet,
insanlar için fiziksel, ekonomik, sosyal ve çevresel kayıplar doğuran, yaşamı
ve insan faaliyetlerini kesintiye uğratarak tüm toplumu etkileyen, toplumun
imkânları kullanarak başa çıkamayacağı teknolojik ve insan kaynaklı olayların
sonuçları olarak tanımlanmaktadır (Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü, 2021). Afet
yönetimi ise afetlerin önlenmesi ve bunun verdiği zararların azaltılması
amacıyla afet olaylarının öncesi, afet olayları anı ve afet sonrasında
yapılması gereken çalışmaların planlanması, organize edilmesi, yönlendirilmesi,
koordine edilmesi ve desteklenmesidir. Afet yönetimi uygulanırken toplumun tüm
fertleri ve toplumsal kuruluşlar kaynakları afet olayına yönlendirmek suretiyle
çalışır (Sever ve Değirmenci, 2019).
Bu çalışmanın amacı, işletme alanında acil durum ve
afet yönetimi ile ilgili yapılmış olan lisansüstü tezleri incelemektir. Bu amaç
doğrultusunda Ulusal Tez Merkezindeki tezlere ilişkin bibliyometrik bir analiz
yapılacaktır. Çalışmanın yönetim alanına katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Acil durum ve yönetimi, afet ve yönetiminin yönetim bilimi ve işletmeler ile
doğrudan ilintili olması, çalışmanın ortaya konulabilirliğini oluşturmaktadır.
Ayrıca literatür incelendiğinde bu kapsamda bir çalışmanın yapılmamış olması
çalışmaya özgünlük katmaktadır. Çalışmanın bu alanda çalışma yapacak olan
araştırmacılara yol göstereceği umut edilmektedir.