İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ 2. ULUSLARARASI HUKUK KONGRESİ, Malatya, Türkiye, 7 - 09 Kasım 2025, (Yayınlanmadı)
Eşitlik,
felsefi, siyasi ve hukuki bir kavram olarak geçmişte ve günümüzde birçok
tartışmanın merkezinde yer almıştır. Eşitliğin imkânı, türleri, değeri ve hukuk
sistemlerindeki yeri felsefi eserlerde, akademik çalışmalarda, ideolojik
metinlerde, parlamentolarda, mahkemelerde vazgeçilmez bir konu olarak sahip
olduğu ezeli önemini korumaktadır. Bu durum anayasalara da yansımıştır. Modern
anayasalarda eşitliği bir kural olarak düzenleme eğilimi hakimdir. Türkiye
Cumhuriyeti Anayasası’nın 10. maddesinde eşitlik kuralı herkesin, “dil, ırk,
renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri
sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşit” olması biçiminde
açıklanmış, Devlet organlarının ve idare makamlarının bütün
işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek
zorunda oldukları ifade edilmiştir. “Devlet organlarının ve idare makamlarının
bütün işlemleri” içerisinde şüphesiz, mülkiyet hakkına müdahale teşkil eden
işlemler de bulunmaktadır. Bunları vergilendirme, kamulaştırma, kamu ihale
hukuku uygulamaları, para cezaları gibi işlemlerle örneklendirmek mümkündür.
Anayasal eşitlik kuralının bu tip işlemler bakımından yorumlanması ve uygulanma
ölçütlerinin belirlenmesi, anayasal düzenin korunması bakımından önem arz
etmektedir. Zira anayasal eşitlik kuralı, bireyler arasında matematiksel bir
denkliği hedeflememekte, anayasal cumhuriyetin özüne uygun bir sosyal düzenin
ana gövdesini oluşturmaktadır. Cumhuriyet rejimleri, gücün temerküzünün ve her
türden ayrıcalıkların reddi üzerine kuruludur. Mülkiyet hakkının düzenlenmesi,
iktisadi güç ve siyasi güç arasında, bunların birbirlerinin koşulu olmasını
önlemeye yönelik imkanlar sunması sebebiyle önemli bir ağırlığa sahiptir. Bu
çalışmada amaçlanan, mülkiyet hakkına yapılan müdahaleleri, bu müdahalelerin
ihlal teşkil edip etmediği üzerinden, daha bütünsel bir yaklaşımla,
cumhuriyetin kurduğu sosyal düzen çerçevesinde bir zemine oturtmaktır. Bu amaca
ulaşmak için çalışmamız kapsamında, Anayasa Mahkemesi’ne mülkiyet hakkına
yapılan somut müdahaleler hakkında yapılan bireysel başvurulara binaen verilen
kararlardan ve Mahkeme’nin mülkiyet hakkına müdahale biçimlerini konu eden
kanunları Anayasa’da eşitliğin düzenlendiği 10. maddeye göre denetlediği norm
denetimi kararlarından örnekler incelenerek, günümüzde mülkiyet hakkının
sınırlanmasına uygulanan hâkim anayasal eşitlik perspektifi ortaya konacaktır.
Ardından, güncel perspektifin geliştirilmesine ilişkin teorik imkânlar eşitlik
kavramı hakkında yürütülen kuramsal tartışmalar kanalıyla irdelenecek ve bu
teorik imkanlar temel alınarak hayata geçirilebilecek pratik çözümler üzerine
tartışılacaktır. Sonuç olarak, mülkiyet hakkının sınırlanması bakımından
eşitliğin sağlanmasının koşulları ve yöntemini özetleyen bir uygulama şablonuna
ulaşılmaya çalışılacaktır.