ULUSLARARASI ORTA ANADOLU SEMPOZYUMU “YAPAY ZEKA ENDÜSTRİ 5.0 DİJİTALLEŞME, Yozgat, Türkiye, 16 - 18 Mayıs 2024, ss.17
COVID-19 salgını, 2019'un sonunda
Çin'in Wuhan kentinde başlayarak hızla dünya geneline yayılmıştır. Salgın
milyonlarca insana bulaşmış ve çok sayıda can almıştır. Bununla birlikte, salgının
ekonomik etkileri de oldukça büyük olmuştur. Ulaşım, turizm ve otomotiv
sektörleri, üretim ve talep düşüşleriyle karşı karşıya kalarak küresel ölçekte
bir kriz yaşanmıştır. Özellikle, otomotiv sektörü, dünya ekonomisinde önemli
bir rol oynaması ve birçok ülke için önemli bir istihdam kaynağı olmasından
dolayı üretim ve satışlarda ciddi düşüşler gerçekleşerek ekonomik durgunluğa
yol açmıştır. Otomotiv endüstrisinin salgın dönemindeki tepkileri, sektörün
geleceği açısından büyük önem taşımıştır. Bu süreçte, otomotiv sektörüyle
ilişkili diğer sektörler de krizden etkilenerek, hammadde tedarikçileri, yan
sanayi ve pazarlama gibi sektörlerde daralmalara yol açmıştır. Bu süreçte,
finansal sistemlerin analizi için kullanılan istatistiksel yöntemler önem
kazanmıştır. Özellikle, finansal varlıklar arasındaki ilişkileri inceleyen
hiyerarşik yapı yöntemleri, ekonomik dalgalanmaların anlaşılmasında ve çözüm
yollarının bulunmasında önemli bir rol oynamıştır. Bu çalışmada, Avrupa
ülkelerinden seçilmiş 25 ülke için 2018-2023 yıllarını kapsayan dönemde araç
satış verileri temelinde en küçük örten ağaç (EÖA) ve hiyerarşik ağaç (HA) elde
edilmiştir. Elde edilen bu ağaç üzerinde yeniden örnekleme metodu uygulanarak
ülkeler arası bağlantıların güvenirliliği incelenmiştir. Bu inceleme sonucunda
en yüksek kaza sayılarının Doğu Avrupa ülkelerinde özellikle de Almanya ve
Belçika’da olduğu görülmüştür. Bu iki ülke EÖA’da iki grubun merkezinde yer
almıştır. Diğer taraftan Portekiz, İspanya ve İtalya gibi güney Avrupa ülkeleri
kaza sayısı bakımından ikinci derecede yüksektir. Bu ülkeler EÖA’da kendi
içerisinde kümelenmiştir. EÖA’da birbirine komşu ülkeler düşük kaza sayıları
bakımında birbirine yakınlık göstermiştir. Bunun örneği Estonya, Litvanya ve
Letonya gibi komşu ülkelerin EÖA’daki konumundan görülmüştür. Bu sonuçlar
çerçevesinde, kaza sayılarının farklı ülkelerde yüksek veya düşük olmasının,
coğrafi yakınlıkla doğrudan ilişkili olduğu sonucuna varılmıştır.