ÖRGÜTLERDE SAPLANTILI TUTUM VE DAVRANIŞLAR, MERDAN ETHEM,KORKMAZ FATMA, Editör, EĞİTİM YAYINEVİ, Konya, ss.139-153, 2024
Kronizm kavramı, genellikle iş dünyasında ele alınan bir kavram olup gerek kamu sektörü gerekse özel sektör kuruluşlarında kişisel bağlantıların profesyonel kararlar üzerinde etkisini ifade eden bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Kronizm kavramı esasında bireysel bağlantıları ve aidiyet duygusunu farklı şekillerde ortaya çıkaran bir kavram olarak ifade edilmektedir. Ayrıca kronizm, akraba ilişkileri, arkadaşlık ilişkileri ve çeşitli yakınlık durumlarını ortaya koyan olgularla kayırmacı davranışların açığa çıkmasını sağlayan yaygın bir fenomen olarak öne sürülmektedir (Wated ve Sanchez, 2015). İlgili literatür incelendiğinde kronizm kavramının nepotizm kavramıyla birlikte kullanıldığı görülmektedir. Şunu belirtmek gerekir ki her iki kavram da örgütlerde çalışan kişilere birçok farklı yönden zarar vermektedir (Balliet, Wu ve De Dreu, 2014). Kronizm, uluslararası alanda olumsuzluklara sebep olduğu için yaygın ve birçok örneği açığa çıkmış bir kavramdır. Örneğin 1997’de Asya’da çıkan krizde ortaya konulan sebebin şüpheli finansal işlemler yapan yakın arkadaşlar olduğu ifade edilmektedir (Begley, Khatri ve Tsang, 2010). Bir diğer yandan sadece Asya’da değil Batı ülkelerinde de kronizmin yaygın bir şekilde uygulama örneklerinin olduğu belirtilmektedir. Ayrıca bu durum önemli bir etik sorun olarak karşımıza çıkmaktadır (Hudson ve Claasen, 2017). Örgütsel kronizm, bir organizasyon içerisindeki personelin bireysel ilişkiler yoluyla diğerlerinden ayrıcalıklı olmasını ifade etmektedir. Bu durum genelde ayrıcalıklı olan çalışana terfi verilmesi, diğerlerinden fazla ödül dağıtımı, diğerlerinden az iş yükü sağlanması gibi şekillerde ortaya çıkabilmektedir. Bir diğer yandan günümüz örgütlerinin politik arenalar olduğu ileri sürülmektedir (Drory ve Romm, 1990). Politik arenalarda örgütsel kronizm, karar alma süreçlerinde adil bir süreç yerine kişisel ilişkilerin ön plana çıkmasına neden olup organizasyon süreçlerinde eşitliklerin ortadan kalkmasına neden olabilmektedir. Bu durum organizasyonları olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Kronizm kavramının bireyler ve örgütler açısından negatif bir durum olması bu çalışmanın odak noktasını oluşturmaktadır. Örgütlerin ulusal ve uluslararası rekabet ortamında avantaj elde etmesi, sürdürülebilirliğinin sağlanması, içinde bulunduğumuz çağda insana verilen önemin üst düzeyde olması gibi sebeplerle negatif durumların ortaya çıkması bu olguların hepsine zarar verebilmektedir. Örgütsel kronizm, kapsadığı içerik bağlamında kayırmacılığın çeşitli özelliklerini içerisinde barındırmakta ve adalet duygusunun zamanla kaybolmasına neden olabilmektedir. Bu çalışmada kronizm ve örgütsel kronizm kavramı, özellikleri, öncülleri, ardılları ve literatürdeki ölçüm araçları ele alınmıştır. Örgütsel kronizm olgusunun bireysel ve örgütsel düzeyde etkilerinin azaltılması açısından önerilerde bulunulmuştur.