Latin Amerika 4. Uluslararası Bilimsel Araştırmalar Kongresi, New Mexico, Amerika Birleşik Devletleri, 3 - 06 Kasım 2022, ss.737-742
Premenstrual Sendrom, üreme çağındaki kadınların çoğunda görülmesi, her ay tekrar etmesi ve
ulusal harcamalara önemli miktarda mali yük getirmesi nedeniyle dikkate değer bir halk sağlığı
sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Çok boyutlu semptomları olan ve şiddeti bireyden bireye
değişen, etiyolojisi tam olarak bilinmeyen, bu sendromun mutlak bir tedavisi yoktur.
Premenstrual Sendrom semptomlarını her ay yaşayan kadın, bu semptomlarla baş etmek için
farmakolojik ve nonfarmakolojik yöntemler kullanabilir. Yan etiklerden uzaklaşmak ve
maliyeti azaltmakta nonfarmakolojik yöntemlerin kullanımı yaygındır. Farmakolojik olmayan
tedavi yöntemleri arasında fiziksel aktivite ve egzersiz, beslenme, bitkisel preparatlar, bilişsel
davranışçı terapi, sosyal destek, yeterli dinlenme, sıcak banyo ve vitamin takviyeleri yer alır.
Yoga müdahalesinin Premenstrual Sendrom yaşayan kadının fiziksel işlev, bedensel ağrı, genel
sağlık algısı, canlılık/enerji, sosyal işlev, zihinsel sağlık üzerine olumlu etkilerinin olduğu
gösteren çalışmalar mevcuttur. Literatür de, Premenstrual Sendromda yoganın etkisi ile ilgili
bir sistematik derleme ve meta analiz çalışması da bulunmaktadır. Bu sistematik derleme ve
meta analiz çalışmasında yer alan makalelerin heterojen özeliklerinin (farklı gruplar, farklı
ölçüm araçları, farklı süreler vb.) ve sınırlılıklarının olmasına rağmen yoganın Premenstrual
Sendrom üzerinde olumlu etkisinin olduğunu destekler nitelikte kanıtların mevcut olduğunu
göstermektedir. Toplumda çok sık görülen, kadın hayatını olumsuz etkileyen Premenstrual
Sendrom ile baş etmek adına halk sağlığı hemşireleri bu kanıtlar doğrultusunda, bu sorunu
yaşayan kadınları bilgilendirebilir, yogaya yönlendirebilir ve bu konuda çalışmalar yaparak
kadın sağlığına katkıda bulunabilir