Elazığ Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endokrinoloji Polikliniğine Başvuran Tip II Diabetli Hastaların HbA1c Düzeyleri ve İlişkili Faktörler


Pehlivan E., Günaydın Y.

15.Ulusal Halk Sağlığı Kongresi, Bursa, Türkiye, 2 - 06 Ekim 2012, ss.1129-1130

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Bursa
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.1129-1130
  • Yozgat Bozok Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Giriş ve Amaç: Dünya Sağlık Örgütü diyabetes mellitusu yeni bin yılın en önemli halk sağlığı sorunları arasında kabul etmektedir. Diyabetli kişilerin% 80'den fazlası, düşük ve orta gelirli ülkelerde yaşamaktadır. DSÖ’ye göre diyabete bağlı ölümlerin 2005 ve 2030 yılları arasında iki katına çıkacağı tahmin edilmektedir. 2004 yılında, tahminen 3,4 milyon kişi yüksek kan şekeri sonucu hayatını kaybetti. Sağlıklı beslenme, düzenli fiziksel aktivite, normal vücut ağırlığını korumak tip 2 diyabetin başlangıcını önleyebilir veya geciktirebilir. 1 Tip II diyabet giderek yaygınlaşan bir hastalıktır. Hastalığın kanda HbA1c testi ile izlenmesi çok önemlidir.2Hastalığın takibi amacıyla endokrin servislerinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu araştırma, Elazığ Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endokrinoloji Polikliniğine başvuran tip II diyabetli hastaların sosyodemografik, metabolik ve fiziksel aktivite özellikleri ile HbA1c düzeyleri arasındaki ilişkiyi incelemek amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Araştırma kesitsel tipte (cross-sectional) bir çalışmadır, Elazığ Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endokrinoloji Polikliniğine başvuran tip II diyabetli yetişkin hastalar araştırmanın evrenini oluşturmuştur. Hastane polikliniğine 2011 Yılı Şubat –Mayıs ayları boyunca 4 ay süreyle polikliniğe başvuran tüm hastalar araştırma kapsamına alınmıştır. Anılan sürede 500 hasta araştırma kapsamına girmiştir. Veri toplama yüz yüze anket tekniği ile yapılmıştır.Hastaların yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi, tedavi şekli, aktivite düzeyi, HbA1c kontrol sıklığı sorgulanmış, BKİ dereceleri, bel çevresi ölçülmüştür. HbA1c düzeyleri hastane biyokimya laboratuar sonuçlarından elde edilmiştir. Araştırmanın bağımlı değişkeni HbA1c düzeyi, araştırmanın bağımsız değişkenleri ise: yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi, tedavi şekli, aktivite düzeyi, HbA1c kontrol sıklığıdır. Veriler SPSS 15.0 paket programında değerlendirildi. Verilerin analizinde ortalama değerler, yüzdelikler, bağımsız örneklerde t testi ve ki-kare testi kullanıldı. Bulgular: Çalışmaya katılan hastaların %42’si (210 kişi) erkek, % 58’i (290 kişi) kadındır. Erkeklerin beden kitle indeksi ortalaması 27,83±4,58 kg/m2, kadınların beden kitle indeksi ortalaması 31,35±6,40 kg/m2 olarak birbirinden farklı bulunmuştur (p<0.05). Hastaların açlık kan şekeri ortalaması 204,23±95,16, bu ortalama erkeklerde 201,67±91,85, kadınlarda 206,08 ±97,59 mg/dl’ olarak benzer şekilde elde edilmiştir (p>0.05). HDL kolesterol düzeyi erkeklerde 42,61 ± 11,56 mg/dl, kadınlarda ise 47,31±12,07 mg/dl olarak anlamlı derecede farklı bulunmuştur (p<0.05). Araştırmaya katılan erkeklerin HbA1c ortalaması 9,09±2,36, kadınların HbA1c ortalaması 9,12±2,57 mg/dl’dir. İki ortalama arasında farklılık yoktur (p>0.05). Araştırmaya katılanlardan okur yazar olmayan veya okur yazar olanların %23’ü kanda 6.5-7 HbA1c değerine sahip olurken, ilk-orta okul mezunlarının % 21,7’si lise ve üzeri eğitim görenlerin ise %29,5’i hedef değere sahip olmuşlardır. HbA1c değeri ile eğitim durumuna göre dağılım arasında bir farklılık bulunmamıştır (p>0.05). Hastaların % 65.4’ü anti-diyabetik ilaç, %34.6’si ise kısa etkili insülin kullanmaktadır. İnsülin kullananların HbA1c ortalaması 10,2±2,5, antidiyabetik ilaç kullananların ise 8,5 ±2,3 olarak bulunmuştur. İnsülin kullananların %65.9’u, antidiyabetik ilaç kullananların ise %37,6’sı HbA1c değerleri yüksek risk (9,1 ve üzeri) grubundadır. HbA1c değerlerinin tedavi şekillerine dağılımı birbirinden farklılık göstermektedir (p<0.05). Fiziksel aktivite yönünden inaktiflerde HbA1c ortalaması 9,4±2,5, orta düzeyde aktivite bulunanlarda 8,4±2,3, yüksek düzeyde aktivitede bulunanlarda ise 8,8±2,5 olarak bulunmuştur. İnaktiflerin %53,7’si HbA1c yönünden yüksek risk altında iken, orta düzeyde aktivitede bulunanların %34,2’si, yüksek düzeyde aktivitede bulunanların ise %39,2’si yüksek risk altındadır. Aktivite ile HbA1c değerleri dağılımı farklı bulunmuştur (p<0.05).Hastaların %59’u HbA1c kontrollerini 1-3 ay arasında yaptırdıklarını, %18,8’i ise yılda bir defa yaptırdıklarını belirtmişlerdir. Hastaların HbA1c düzeylerini kontrol sıklıkları ile değerler arasında bir farklılık bulunmamıştır (p>0.05) BKİ 29,9 kg/m2 olanların HbA1c ortalaması 9,5±2,5 BKİ 30 ve üzeri olanların HbA1c ortalaması 8,6±2,3 mg/dl olarak elde edilmiştir. Bel çevresi ≤88 ve altı olanların HbA1c ortalaması 9,8 ±2,7, 89-101 arasında olanların 9,2±2,3 ve bel çevresi ≥102 ve üzerine olanların ise HbA1c ortalaması 8,7±2,5 mg/dl olarak elde edilmiştir. Tartışma, sonuç ve öneriler: Eğitim ve Araştırma hastanesine başvuran diyabet hastalarının HbA1c düzeyleri yüksek risk sınırında bulunmaktadır. Erkeklerde ortalama değer 9,09±2,36, kadınlarda 9,12±2,57 ile benzerlik göstermektedir. Xu ve arkadaşlarının çalışmasında erkek kadın hastaların glisemik kontrol hedeflerine ulaşamadıkları konusunda benzer olduklarını bildirmektedir.3 Okur yazar olmayan ve ilkokulu bitirmeyen hastaların yalnızca %23’ü glisemik kontrolde HbA1c hedef değerini (6,5-7,0) ulaşırken ilk ve ortaokul mezunlarının %21,7, lise ve üzeri eğitim görenlerin ise %29,5’i hedef değerlere ulaşabilmektedir. Eğitim düzeyi ile glisemik kontrol hedef değerlerine ulaşmada bir farklılık bulunmamıştır. Ismaıl ve arkadaşlarının Malezya’da yaptıkları bir araştırmada benzer sonuçlar elde edilmiştir.4 Oral antidiyabetik kullananların %30,6’sı glisemik kontrol hedef değerine ulaşırken, insülin kullananların % 10,4’ü hedef değerlelere ulaşabilmektedir. Buna karşılık yüksek risk (HbA1c 9,1 ve üzeri) değerini geçenler oral antidiyabetik kullananlarda %37,6 iken, insülin kullananlarda %65,9’a çıkmaktadır. Bu sonuç hastalık ilerledikçe glisemik kontrolün güçleştiğini göstermektedir. Hastaların fiziksel aktivitesi ile HbA1c değerleri ortalamasını etkilemektedir. İnaktiflerde ortalama 9,4±2,5, orta düzeyde aktivite bulunanlarda 8,4±2,3, yüksek düzeyde aktivitede bulunanlarda ise 8,8±2,5 olarak bulunmuştur. Hansen ve arkadaşlarının çalışmasına göre fiziksel aktivite yoğunluğu arttıkça HbA1c düzeyleri ters orantılı şekilde azalmaktadır.5 Hastaların glisemik kontrol sıklıkları ile HbA1c düzeyleri arasında bir ilişki bulunmamıştır. Hastaların BKİ değerleri ile HbA1c düzeyleri arasında ters bir ilişki bulunmuştur. Literatür bilgilerinden farklılık gösteren bu durum hastalık düzeyinin BKİ değerleri düşük olanlarda daha ileri olmasından kaynaklanabilir. Sonuç olarak, kronik komplikasyonların ortaya çıkışının engellenmesi ve yaşam kalitesinin geliştirilmesi için diyabetiklerde glisemik kontrolün sağlanması oldukça önemlidir. Bu çalışma sonucunda hastaneye başvuran diyabetik hastaların hedeflenen HbA1c değerlerine ulaşamadıkları görülmüştür. Hastaların farkındalıklarının arttırılması ve sürekli eğitimleri önerilebilir. Anahtar kelimeler: Tip 2 diyabet, HbA1c, Endokrin poliklinik