X.ASC GÜZ, Faisalabad, Pakistan, 16 - 18 Ekim 2025, cilt.1, ss.145-152, (Tam Metin Bildiri)
Dijital dönüşüm, iş yaşamının dinamiklerini kökten değiştiren bir süreç olarak örgütlerin yapısal, kültürel ve iletişimsel pratiklerini yeniden biçimlendirmektedir. COVID-19 pandemisiyle birlikte hız kazanan bu dönüşüm, uzaktan çalışma modellerinin yaygınlaşmasıyla yeni bir iş düzenini de beraberinde getirmiştir. Zoom, Microsoft Teams ve Google Meet gibi video konferans araçları, mekân ve zaman kısıtlarını ortadan kaldırarak örgüt iletişiminin temel bileşenleri haline gelmiş; aynı zamanda çalışma biçimlerinde kalıcı değişimlere yol açmıştır. Örgütsel iletişim dijital iletişim adı verilen iş ortamlarını değiştiren, teknolojik araçlar aracılığıyla bilginin üretilmesi, aktarılması ve paylaşılması süreçlerini kapsayan, zaman ve mekân sınırlılıklarını ortadan kaldıran bir iletişim biçimine dönüşmüştür. Dijital iletişim dijital ortamlara taşınan iş düzeninin dijital araçlarla çerçevelenmiş yeni etkileşim türü olarak ortaya çıkmıştır. Dijital iletişim araçlarının kullanım kolaylığı ve hız sağlayan yapısı, bir taraftan iş süreçlerinde verimlilik ve üretkenliği artırmış, diğer taraftan uzaktan çalışma pratiklerinin ve uluslararası düzeyde iş birliği kültürünün gelişmesine katkı sağlamıştır. Ancak bu yeni iletişim biçimlerinin yaygınlaşması, tüm avantajlarına rağmen hem bireysel iletişim alışkanlıklarında hem de örgütsel etkileşim süreçlerinde çeşitli riskleri ve sorun alanlarını da beraberinde getirmiştir. Söz konusu risk ve sorun alanlarından birini ise, dijital araçların yoğun kullanımı ile ortaya çıkan, “Zoom yorgunluğu” olarak kavramsallaştırılan yeni bir psikososyal olgu oluşturmaktadır.