21. Yüzyılda Türk Dünyası ve Sosyal Bilimler Sempozyumu, Ankara, Türkiye, 11 - 12 Nisan 2025, ss.1-2, (Özet Bildiri)
Ugarit, keşfi ile
Kuzey-Suriye tarihi ve coğrafyasına önemli katkılar sunmuş antik
medeniyetlerden bir tanesidir. Başkent olarak bilinen Ras-Şamra, Akdeniz
kıyılarında büyük bir liman kenti olması ile jeopolitik ve ticari açılardan
Ugarit’in önemini artırmıştır. Bu önemli konumu sadece Akdeniz sahilinde
bulunması ile sınırlı olmayıp Hitit, Mısır gibi dönemin büyük medeniyetleri ile
komşu olması ve kültürel olarak onlardan geniş çapta etkilenmesi de
bulunmaktadır. Bu iki büyük gücün bölge üzerindeki iktidar mücadelelerinde
stratejik konumu nedeniyle Ugarit’i düşmana bırakılmaması gereken topraklar
olarak görmüştür. Ugarit’in bölgede hedef bir ülke olmasının yanı sıra
komşuları ile olan sıkı siyasi ve ekonomik ilişkileri Mezopotamya, Anadolu ve
Mısır’dan kültürel ve dini aktarımları da beraberinde getirmiştir. Ugarit’in
keşfine kadar bölgedeki kimi dini ve kültürel sorulara cevap bulunamazken
başkent 1929 yılında RasŞamra’nın keşfi ile beraber çok sayıda çivi yazılı
metin ve arkeolojik veriler gün yüzüne çıkarılmış ve cevapsız kalan sorular
aydınlatılmıştır. Bölge halkının fark etmesi ve yetkililere haber vermesi
sonucu başlayan Ugarit kazıları Suriye’de ve Lübnan’da yaşanan siyasi
gelişmeler nedeniyle zaman zaman sekteye uğramış olsa da yaklaşık yüz yıldır
devam etmektedir. Bu çalışmada Ugarit’in nasıl, ne zaman ne şekilde
keşfedildiği, ilk araştırmalar sonucunda gün yüzüne çıkarılan ilk eserler, yeni
bulguların tarihin seyrini ne yönde değiştirdiği, hangi cevapsız sorulara cevap
bulunduğu, keşfin arkeoloji ve eskiçağ dünyasına neler kazandırdığı üzerinde
durulacaktır. Çalışma arkeolojik veriler, çivi yazılı belgeler ve kazı
raporlarına dayandırılacak olup Ugarit’in keşfi, keşfin getirdiği sonuçlar,
arkeoloji dünyasına kazandırdıkları ile bir çerçeve çizilerek Ugarit siyasi
tarihi ve diğer medeniyetlerle ilişkileri çalışmanın kapsamı dışı
bırakılacaktır.