III. INTERNATIONAL (XV. NATIONAL) FIELD CROPS CONGRESS, Tokat, Türkiye, 19 Eylül - 21 Ekim 2024, ss.88-89
Kenevir (Cannabis sativa L.) Cannabicaea familyasının Cannabis cinsine ait bir tür olup, tek yıllık bir
bitkidir. Esasında dioik formda olan kenevir bitkisinin monoik formları da bulunmaktadır. Döllenme
biyolojisi bakımından yabancı döllenen kenevir 2n=20 kromozomlu olup diploid yapıdadır. İnsanoğlunun
ilk kültüre aldığı bitkilerin başında gelen kenevirin üretimi çeşitli sebeplerden dolayı kısıtlansa da özellikle
1990’lı yıllarda hız kazanan ıslah çalışmaları sonucunda geliştirilen endüstriyel kenevir çeşitleri ile tekrar
artış göstermiş, bitki eski popüleritesini tekrar kazanmıştır. Kenevirle ilgili gen havuzu, pamukla rekabet,
üretim alanlarındaki dalgalanmalar ve bazı yasal düzenlemelerden dolayı daralma göstermektedir. Kenevir
ıslahında ağırlıklı olarak seleksiyon ıslahı yöntemi kullanılmaktadır. Aksesyon sayısının azalması ve yasal
kısıtlamalar nedeniyle daha dar popülasyonların kullanılmasıyla ıslah çalışmaları yürütülmektedir. Avrupa
endüstriyel kenevir çeşitlerinin çoğu birkaç tek bitki seleksiyonuna dayanarak geliştirilmişlerdir. Mutasyon
ıslahı çeşit geliştirmek için nispeten hızlı bir yöntem olup genetik varyasyon oluşturma bakımından büyük
önem arz etmektedir. Bu anlamda, bitki ıslahında mutasyon uygulaması ile daralan genetik varyasyonun
genişletilmesi, biyotik ve abiyotik streslere tolerans, hastalık ve zararlılara dayanıklılığının arttırılması ve
morfolojik özelliklerin iyileştirilmesi amaçlanmaktadır. Dünyada bitki ıslah programları kapsamında
mutasyon ıslahının yaygın kullanımı yüzlerce bitki türünde binlerce yeni çeşidin ortaya çıkmasına olanak
sağlamıştır. Bitkilerde mutasyon ıslahı yoluyla doğrudan mutantlar olarak elde edilen veya bunların
ebeveyn olarak kullanılması ile oluşturulan 3200’den fazla çeşit dünya çapında 70 ülkede ortaya
çıkarılmıştır. Mutasyon ıslahının yaygın kullanıldığı bu yöndeki çalışmalar halen devam etmekte, her geçen
gün yeni mutant çeşitler sisteme dahil edilmektedir. Kenevir ıslahında mutasyon uygulaması yeterince
yapılmadığı gibi bu konuda da büyük bir bilgi eksikliği mevcuttur. Monoik kenevir bitkilerinin, dioik
bitkiler arasında doğal bir mutasyon sonucunda ortaya çıktığı düşünülmektedir. Bunun yanında, yine doğal
mutasyon sonucu ortaya çıkan sarı saplı kenevir bitkileri ıslah çalışmalarında kullanılmış ve sap rengi
sayesinde diğer çeşitlerden kolayca ayrılabilmiştir. Ancak, bu şekilde geliştirilen kenevir çeşitleri resmi
olarak tescil edilmemiştir. Konu ile ilgili yapılan birkaç muhtelif çalışmada ise Candilo vd. (2000),
Carmagnola ve Fibranova çeşitlerinin polenlerine 60 Co gama ışını uygulayarak "Kırmızı Yaprak Sapı" ve
"Sarı Apeks" oluşturan bitkiler elde etmiş ancak bu özellikler birkaç generasyondan sonra devamlılığını
sürdürememişlerdir. Ermes çeşidinin erkek bitkilerine 60 Co gama ışını uygulanmış ve bu bitkilerden alınan
polenler tozlayıcı olarak kullanılarak Ermo çeşidi geliştirilmiştir. Ancak, tanımlanan çeşitlerin hiçbirinin
bugün AB bitki çeşitliliği veritabanında yer almadığı bildirilmiştir. Son olarak, Flajšman, vd. (2017)
tarafından üç endüstriyel kenevir çeşidinde (Tisza, Tiborszalasi ve Kompolti) etkili mutasyon dozu
çalışması yürütülmüş ve her çeşit için bu dozların farklılık gösterdiği bildirilmiştir.
Hemp (Cannabis sativa L.) is a species belonging to the Cannabis genus of the Cannabicaea family and is
an annual plant. Essentially dioecious, the hemp plant also has monoecious forms. In terms of fertilization
biology, allogamy hemp has 2n=20 chromosomes and is diploid. Although the production of hemp, which
is one of the first plants cultivated by mankind, has been restricted for various reasons, it has increased
again with the industrial hemp varieties developed as a result of breeding studies that gained momentum
especially in the 1990s, and the plant has regained its former popularity. The gene pool related to hemp is
bottleneck due to competition with cotton, fluctuations in production areas and some legal regulations.
Selection breeding method is mainly used in hemp breeding. Breeding studies are carried out by using
narrower populations due to the decrease in the number of accessions and legal restrictions. Most of the
European industrial hemp varieties have been developed based on a few single plant selections. Mutation
breeding is a relatively fast method for developing varieties and is of great importance in terms of creating
genetic variation. In this sense, the aim of mutation application in plant breeding is to expand the narrowed
genetic variation, increase tolerance to biotic and abiotic stresses, increase resistance to diseases and pests,
and improve morphological characteristics. The widespread use of mutation breeding within the scope of
plant breeding programs in the world has allowed the emergence of thousands of new varieties in hundreds
of plant species. More than 3200 varieties obtained directly as mutants or created by using them as parents
through mutation breeding in plants have been revealed in 70 countries worldwide. Studies in this direction,
where mutation breeding is widely used, are still ongoing, and new mutant varieties are being included in
the system every day. Mutation application in hemp breeding is not sufficiently applied and there is a great
lack of information on this subject. It is thought that monoecious hemp plants emerged as a result of a
natural mutation among dioecious plants. In addition, yellow-stemmed hemp plants, which also emerged
as a result of natural mutation, were used in breeding studies and could be easily distinguished from other
varieties thanks to their stem color. However, hemp varieties developed in this way were not officially
registered. In a few studies on the subject, Candilo et al. (2000) obtained plants forming "Red Petiole" and
"Yellow Apex" by applying 60 Co gamma irradiation to the pollen of Carmagnola and Fibranova varieties,
but these characteristics could not be maintained after a few generations. Male plants of Ermes variety were
applied 60 Co gamma irradiation and the pollen from these plants was used as pollinators to develop Ermo
variety. However, it was reported that none of the varieties described are currently included in the EU plant
diversity database. Finally, Flajšman et al. (2017) conducted an effective mutation dose study on three
industrial hemp varieties (Tisza, Tiborszalasi and Kompolti) and reported that these doses differed for each
variety.