Hemşirelik Öğrencilerinin Doğum Sonu Kliniklerde Saptadıkları Hemşirelik Tanılarının Belirlenmesi ve NANDA-I Listesine Göre Uygunluğunun Değerlendirilmesi/ Determining the Nursing Diagnoses of Nursing Students in Postpartum Clinics and Evaluating Their Suitability According to the NANDA-I List


Höbek Akarsu R., Kuş B.

Turk Nefroloji, Diyaliz ve Transplantasyon Hemsireleri Dernegi, cilt.17, sa.2, ss.58-65, 2022 (Hakemli Dergi)

Özet

Bu çalışma doğum sonu kliniklerinde uygulama yapan öğrencilerin bakım sorumluluğunu üstlendikleri lohusalara yönelik saptadıkları hemşirelik tanılarını belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırma tanımlayıcı olarak gerçekleştirilmiş olup veriler, bir eğitim ve araştırma hastanesinde Eylül 2019- Ocak 2020 tarihleri arasında, Kadın-Doğum Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği dersi alan öğrencilerin hemşirelik bakım planı kayıtları incelenerek toplanmıştır. Araştırmacılar tarafından ilgili literatür bilgisi dikkate alınarak geliştirilen veri toplama aracı; hastaların bireysel ve tıbbi tanı özellikleri gibi bilgileri içeren Bilgi Formu ve sıklıkla kullanılan hemşirelik tanılarının kaydedildiği Gordon’un Fonksiyonel Sağlık Örüntüleri’ne göre alanları gruplandırılmış olan, güncel NANDA-I 2018-2020 hemşirelik tanıları listesinden oluşturulmuştur. Öğrencilerin formlarında hastaların ilk yatışlarında değerlendirilen hemşirelik tanılarına ilişkin veriler incelenmiştir. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistikler kullanılmıştır. Öğrencilerin yapmış olduğu 97 bakım planı formunda, 521 hemşirelik tanısını ele aldıkları, ancak 344 hemşirelik tanısının NANDA-I terminolojisine uygun şekilde belirledikleri saptanmıştır. Doğum sonu servislerinde yatan hastalara yönelik öğrenciler tarafından bakım planlarında en yüksek oranda belirlenen mevcut hemşirelik tanılarının; akut ağrı (%18,89), bilgi eksikliği (%10,75); aktivite intoleransı (%8,13), uyku örüntüsünde bozulma (%6,38) ve anksiyete (%8,72) olduğu ve risk hemşirelik tanılarının ise; enfeksiyon riski (%16,27) ve kanama riski (%7,83) olduğu belirlenmiştir. Bu çalışma sonucunda belirlenen hemşirelik tanılarının doğum sonu kliniklerde bakım alan bireylerin tüm yaşam aktivitelerine ilişkin öncelikli yanıtlarını kapsamadığı, ortak dil birliği içermediği ve NANDA-I terminolojisine uygunlukta yetersiz kaldığı belirlenmiştir Bu doğrultuda, öğrencilerin hemşirelik süreci ile ilgili öğrenme süreçlerinin sürekli olması, klinik uygulamalar sırasında devam etmesi ve burada karşılaşılan sorunların bu eğitimler sırasında çözümünün sağlanması gerekmektedir. Ayrıca öğrencilerin hemşirelik süreci konusunda sadece teorik olarak değil, uygulamalı eğitimlerle de desteklenmesi (mobil uygulamalar, oyun kartları vb) gerektiği düşünülmektedir.