POSTERİOR BÖLGEDE KULLANILAN DAİMİ DOLGU MATERYALLERİNİN YAŞLANDIRMA SONRASI YÜZEY ÖZELLİKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI


Boyraz Ş., Hatırlı H., Şirin Karaaslan E.

Necmettin Erbakan Üniversitesi 2. Uluslararası Diş Hekimliği Kongresi , Konya, Türkiye, 1 - 03 Ekim 2022, ss.21, (Özet Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Konya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.21
  • Yozgat Bozok Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Amaç: Bu projenin amacı diş hekimliğinde posterior bölgede kullanılan farklı yapıdaki restoratif materyallerin yüzey özelliklerine farklı polisaj sistemleri ve yaşlandırmanın etkilerinin in vitro olarak değerlendirilmesidir.
Materyal ve Metot: Bu çalışmada 6 farklı kompozit (Filtek Z250-Z205, Filtek One Bulk Fill-FOB, Sonic Fill 2-SFB, Zenit Nano Seramik-ZNC, Gradia Plus İndirekt-GPİ, Estelite Bulk Fill Flow-EBF), 2 farklı cam iyonomer siman (Equia Forte HT Fil -EQF, Beautifil Flow Plus-BFP), 1 hibrit seramik (Vita Enamic-VE), 2 farklı polisaj yöntemi (Matris Bandı-MB, Kerr Occlubrush-KOB) ve 4 farklı solüsyon (distile su, kola, vişne suyu, soğuk çay) grupları için 8 mm çap ve 2 mm kalınlıkta toplamda 576 adet disk şeklinde örnek hazırlandı (n=8). Restaratif materyaller, metal bir kalıp içerisine yerleştirildi ve polimerize edildi. Örnekler polisaj yöntemine göre alt gruplara ayrıldı ve üretici firmaların önerisi doğrultusunda polisaj yapıldı. Örneklerin yüzey pürüzlülüğü ölçümleri, farklı solüsyonlarda ve termalsiklusta bekletme öncesinde ve sonrasında yapıldı ve ortalama pürüzlülük değerleri kaydedildi. Çalışma sonucunda elde edilen verilerin istatistiksel analizi Dört Yönlü-ANOVA ile yapıldı.

Bulgular: Tüm restoratif materyaller solüsyonlarda bekletme sonrasında değişen oranlarda pürüzlülük değişimi gösterdi. Materyal türü, polisaj yöntemi ve bekletme solüsyonunun pürüzlülük değişiminde anlamlı etkisi olduğu belirlendi (p<0,05). En yüksek başlangıç pürüzlülük değeri (Ra) VE (0.64 ± 0,04 μm), en düşük Ra değeri ise EBF (0,06±0,02 μm) gruplarında görüldü. Restoratif materyaller arasında en yüksek pürüzlülük değişimini (ΔRa) EQF (0,09±0,19 μm), en düşük ΔRa değerini EBF (0,02±0,01μm), GPİ (0,02±0,02 μm ) ve Z250 (0,02±0,02 μm) grupları gösterdi (p<0,05).

Polisaj yöntemleri arasında ise MB grubunda (0,05±0,1 μm KOB (0,04±0,03 μm) grubuna göre daha yüksek ΔRa değeri görüldü. İçecek grupları değerlendirildiğinde ise, pürüzlülük değişimine en fazla kola (0,06±0,06 μm), en az distile suyun (0,03±0,04 μm) sebep olduğu izlendi (p<0,05).
Sonuç: Bu çalışma sonucunda restoratif materyallerin yüzey pürüzlülüğünü; restoratif materyalin cinsi, kullanılan polisaj yöntemleri ve asitli içecekler etkileyebileceği belirlendi. Solüsyonlarda bekletme sonrasında en fazla pürüzlülük değişimi EQF grubunda, en az pürüzlülük değişimi ise EBF grubunda görüldü.