Pozitivist Epistemolojiyi Temel Alan Örgütsel Çalışmalara Eleştirel Bir Bakış


Creative Commons License

Mutlu M. D.

Premium e-Journal of Social Science, cilt.7, sa.35, ss.1478-1483, 2023 (Hakemli Dergi)

Özet

Araştırmacının elde ettiği veriler ile teoriler arasındaki ilişki filozoflar tarafından uzun yıllardır tartışılmaktadır. Arthur Conan Doyle’a göre verilere sahip olmadan teori oluşturmak büyük bir hatadır (Doyle, 1891). Ayrıca insanlar belirli bir teorik temeli olmadan veri toplamaya başlıyor ve bu da büyük bir hatadır. Gerçekten de araştırmanın felsefi temelleri yönetim ve organizasyon çalışmalarının tasarımında ve değerlendirilmesinde büyük öneme sahiptirler. İster doğa bilimi ister sosyal bilim araştırması olsun her çalışma en temelde ontolojik ve epistemolojik varsayımlar olarak bilinen bu felsefi temeller üzerine inşa edilir. Ontoloji, araştırmacının gerçekliğin doğası hakkındaki varsayımlarını ifade eder. Epistemoloji ise bilginin doğası ve bilgi edinme yolları üzerine yapılan varsayımları ifade eder. Bir başka deyişle bildiğimizi nasıl bildiğimize yönelik yaptığımız varsayımları kapsar. Örgütsel çalışmalar sosyal bilimlerin kapsamında olması sebebiyle bu çalışmada epistemolojik varsayımlar sosyal bilimler çerçevesinde ele alınacaktır. Epistemoloji aslına bakılırsa sosyal bilim camiasında araştırmaların tasarlanması ve doğru bilginin nasıl elde edileceği noktasında süregelen tartışmaların temelini oluşturmuştur. Birbirine zıt iki varsayım olan pozitivizm ve sosyal inşacılığın savunucuları karşı taraftaki araştırmacıları bir dereceye kadar klişeleştirmiştir. Bu çalışmada sosyal bilimler kapsamında örgütsel çalışmalarının desenlerinin temelini oluşturan ana epistemolojik yaklaşımlardan biri olan pozitivizm eleştirel bir şekilde ele alınacaktır.